27. Beyaz deniz— Белое море
28. Boğaziçi (= İstanbul Boğazı)
İ. Mükemmel. Mavi mi mavi! (= çok mavi). Acaba derin
mi? A. Gerçek deniz (deniz denen) sığ olamaz. Karadeniz de
tam öyledir. Vasati (ortalama) derinliği bin yedi yüz metre. İ. İşte bu özelliği beni sevindirmekten çok uzaktır. Hattâ
biraz da korkutuyor. A. Neden? İ, Yüzmesini bilmiyorum da ondan. Bilirsiniz: yerin dibine
geçmek zor, denizin dibine geçmek çok daha kolay. Hele
benim gibi bir insan İçin. A. Hah hah hah. Lâtifecisiniz, beyim. Fakat hiç korkmayın.
Karadenizin suyu yeter derecede tuzlu. İnsan ister istemez
Öğrenir yüzmesini. İ. Öyleyse iş başkalaşır. Geldiğimizin hemen ertesi günü
denize gireceğim.
A. Niye bu gün değil de ertesi gün? İ. Maşallah, bu güne de razıyım. Teklifinizi reddetmek
aklımdan bile geçmiyor. Bilâkis verdiğiniz etraflı izahattan
sonra diyebilirim ki mecburum kabul etmeğe... A, Dönüşte de sizinle bir vapur seyahatı yaparız. Örneğin,
Burgaza, ya da Odesaya... Birinci mevki ile... Ha! Ne
dersiniz?
İ. Acaba bilet alabilir miyiz?
A. Limandaki deniz garına gider, gişeden alırız. Olur biter. İ. Âlâ. Buna da âdeta razıyım. Yeter ki deniz fırtınalı
olmasın.
A. Ne fırtınası canım? Bu mevsimde deniz bakın, süt liman. İ. Belki doğrusunuz. Buna rağmen gönlüm daha da malûmat
istiyor bu yolculuğa dair. Bilirsiniz, vapur var ki batabilir
birdenbire. Rica ederim, şimdilik bunu karara
bağlamayalım. A. Görüyorum ki vapur gibi yolculuk aracına karşı bir nevi
korku duyarsınız.
İ. Ben değil gönlüm duyar.
A. Durun hele, iki gözüm. Bakın, gittiğimiz yere
yaklaşıyoruz.
İ. Öylese çabucak (çabuk) hazırlık görelim. A. Eşyanızı paketleyin, bavullarınızı hazırlayın. İ. Gümrük muayenesi yapılmayacak mı? A. Niye yapılsın? Harice (dışarıya) gitmiyoruz ki... İ. Ha, sahi. Bakın, tren yavaşladı. Bir hamal çağıracak
mıyız?
A. Neme gerek? Bir tek bavulum var. Sizinki kaç? İ. Üç tane. Şu iki paketi de hesaba katmıyorum. A. Bu üç bavul sizi epey ağlatabilir, aslanım. İ. Neden? A. Çünkü bu küçük istasyonda hamal bulmayabilirsiniz.
Buradaki servis malûm... İ. Maklinist treni durduruyor. Aman, ne gürültü! Ne ne?
İşittiremiyorsunuz (duyuramıyorsunuz) sesinizi. A. Gözümle elimle işaret yapmaya çalışıyorum: durmayın,
çabuk inin.
TEMRİNLER
14. Aşağıdaki sorulan cevaplandıracaksınız:
l. Türkiye'nin coğrafi durumu ulaslararası ticaret yapmaya elverişli mi? 2. Ülkenin kapladığı alan kaç bin kilometre kareyi aşar? 3. Türkiye topraklarının en güney ucu ile en kuzey ucunu haritada gösterin. Hangisi 42 kuzey paralelinde bulunur? 4. Ülkenin doğubatı doğrultusundaki uzunluğu güney-kuzey cihetindeki uzunluğundan kaç defa fazla olup kaç kilometreyi bulur. 5. 591 kilometre uzunluğundaki Türk kuzey doğu sınırı Türkiye'nin 2600 kilometrelik kara hudutlarının kaçta kaçını teşkil eder? 6. İç Anadolu hangi iki dağ sistemi arasında bulunur? 7. Batı Anadolu dağlarının bir özelliği nedir? 8. Adalar denizinden mi daha çok hoşlanırsınız, Kara denizden mi?
9. Türkiye'de üç büyük iklim bölgesi seçilebilir; bunlardan
hangisi daha çok hoşunuza gider? Neden? 10. Türkiye'nin en
yüksek dağı olan Ağrıdağı (Ararat dağını) haritada gösterin.
11. Türkiye içinde akan büyük nehirler arasında en çok hangisini
beğenirsiniz? 12. Türkiye'nin Avrupa ve Asya'daki yerini
anlatınız.
15. Aşağıdaki cümleleri Rusça'ya çevirin:
l. Bildiğin yerden geliyorum. Komutana arattırıp buldurduğun yerden (MKS). 2. Benim onda çekemediğim şey, fazla koketliği idi (N. N. ). 3. Uçan daire (uçan puro), göründü diye gazetelerde okuduğunuz haberler hep benimdir (A. N. ). 4. Vatan için ölmekten çekinmemesini en iyi bilen bir millet... 5.... teker teker defterlerimize baktı. Hiç birimizinkinde (imlâ) yanlış(ı) bulamadı. Öğretmenimize: «Teşekkür ederim, öğrencilerinizi iyi yetiştirmişsiniz... » dedi (A. N. ). 6. Bu cumhuriyet hükümetinin takip ettiği dış politikaya karşı gelen, itiraz eden az değildir. 7. İster istemez eşyasını gümrük muayenesinin yapıldığı salona götürmek mecburiyetinde kaldı. 8. Yapacağınız geziye dair izahatta bulunabilir misiniz? 9. Eliyle önümüzdeki dağ sırasını işaret ederek lâtife etmek istedi, «Ancak üç kilometrelik yol kaldı, dedi. Bir kilometresi ileriye, ikisi yukarıya doğru».
10. Gönlünü almak isteyerek hava garı gişesinden iki bilet aldım.
«Neme gerek? dedi. Kuş değilim ki gök yüzünde gezi yapayım».
16. Aşağıdaki parçayı Türkçe'ye çevirin:
Турция — государство, расположенное почти целиком в Малой Азии и в незначительной части в Юго-Восточной Европе (юго-восточный угол Балканского полуострова). Изучаемая нами страна граничит с семью государствами. Бывшая советско-турецкая граница имеет протяженность 591 километр. Согласно имеющимся сведениям площадь, которую занимают (покрывают) земли Турции, —777 тыс. км2. В Турции много возвышенностей, то есть гор и плато, а низменностей мало. Анатолийский полуостров, составляющий самую значительную часть территории Турции, представляет
собой плоскогорье, которое в среднем на 1200 метров возвышается над морем. Черное море у анатолийского побережья очень глубоко. Здесь нет ни островов, ни полуостровов. Из Черного моря вы можете на пароходе, через проливы Босфор и Дарданеллы, проплыть в Эгейское море, где имеется множество островов, и далее в Средиземное море. Мраморное и Эгейское моря довольно мелкие. По этой причине берега здесь извилистые, много заливов, мысов, полуостровов. В Турции много проточных вод (рек) и озер. Реки впадают или в другие реки, или в моря, которые с трех сторон окружают Турцию. Вода большей части озер соленая, и пить ее нельзя. Самое большое озеро Турции — озеро Ван, расположенное в Восточной Анатолии. Из этих мест вы можете видеть самую высокую гору Турции — Агрыдаг (Арарат) (ее высота 5165 м), находящуюся вблизи границы.
17. Переведите на турецкий язык устно следующие предложения:
1. Следите за политикой, которую ведет это правительство.
2. Какова площадь (поверхность) этого квадрата? 3. Что это за
работа? На что это похоже? 4. Наша улица тянется параллель
но этой окраинной улице, в двухстах метрах от нее. 5. Внима
ние, мы приближаемся к границе. 6. Турция расположена на
Европейском континенте. 7. Это стало прямо-таки системой!
8. Такого рода средства мы использовать не можем. 9. Надо
расширять наши связи посредством торговли. 10. Я не могу
судить об этом. Я там не был. 11. — Вы можете отказаться. -
Напротив, я вынужден принять это место. 12. Я никогда не
стану вмешиваться в их дела. 13. Можете подчеркнуть это
слою. 14. Эта горная цепь широкой дугой тянется в восточ
ном направлении. 15. Только бы они пришли. Тогда наши силы
возрастут вдвое. 16. Хочется (сердце хочет), чтобы море было
спокойным. 17. Можешь сесть под этим деревом. 18. Вне аэро
вокзала таможенный осмотр не проводится. 19. Браво! Ты и
плавать умеешь! 20. Подадите знак, и все будет в порядке.
21. Море бурное. Привяжите чемоданы к полкам. 22. Аи! Мо-
локо пролилось на скатерть! Стекает на пол. 23. Хочется совершить это путешествие на пароходе. Но билеты первого класса очень дороги. 24. Мы снова увидим степные пейзажи. Я заранее радуюсь этому.
18. Совместно с товарищем подготовьте беседу двух пассажиров, на
правляющихся в Турцию (один из них едет туда вторично).
19. Aşağıdaki atasözlerini ezberlemeye bakınız:
1. Aşk ağlatır, dert söyletir.
2. Bana göre hava hoş.
3. Bilmediğin işe karışma, bilmediğin yola gitme.
4. Bir düştüğün yerde bir daha düşme.
5. Buldum bilemedim, bildim bulamadım.