“Her kim Allah’a ortak koşarsa, Allah hiç şüphesiz cenneti ona haram kılar.” (Maide: 5/72)
Allah’ın bir şey hazırlamadığı divana gelince; bu da kul ile Rabbi arasında olup, terkettiği oruç ya da terkettiği namazı olup (bundan dolayı) nefsine işlediği zulümdür. şüphesiz Allah (c.c.) bunu afeder ve dilerse ona karşılık verir. Allah’ın ondan bir şeyi terketmediği divana gelince; bu da kulların birbirleriyle işledikleri zulümdür. şüphesiz bu da kısas’tır.”47
(47) Ahmed: 6/240 hadiste Sıdka b. Musa vardır. Kendisi sadık birisidir. Ancak evhamlıdır. Yezid b. Babnus da vardır kendisini İbni Hibban hariç güvenen olmamıştır.
Yine “Müsned”de Ubade b. Samit’den gelen bir rivayette kendisi Rasulullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduklarını işitmiştir:
“Allah (c.c.) kullar üzerine beş vakit namazı farz kılmıştır. Her kim bunları yerine getirirse Allah katında, Allah’ın (c.c.) onu cennete sokacağı ahdi bulunur. Her kimde bunları yerine getirmezse Allah katında onun ahdi kalmamıştır. Allah dilerse azap eder, dilerse afeder.”48
(48) Ahmed: 5/315-319; Bunu başkaları da rivayet etmiştir. Bak. sayfa: 29 te: 2.
“Müsned”de yine Ebu Hureyre (r.a.) hadisinde, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet gününde kulun ilk olarak hesaba çekileceği ameli farz namazlar olacaktır. şayet bunları tamamlamış ise (tamamdır), aksi takdirde ona: “Bakın nafileleri var mıdır?” denilir. şayet onun nafileleri (kıldığı) olmuşsa, nafileleri ile farz tamamlanır. Sonra da diğer farz ameller de böylece yapılır.”49
(49) Hadis sahih’tir. Sayfa: 32’de geçmişti.
Ehli Sünen rivayet etmiştir. Tirmizi de: “Hadis hasen’dir” demiştir. Demişlerdir ki: Rasulullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu sabit olmuştur: