“İşte bunları öldürmemi yüce Allah (c.c.) bana nehyetti.”12
İşte bu hadiste namaz kılmayanı Nebi’nin (s.a.v.) öldürmesinde bir engelin bulunmadığına delalet etmektedir.
“Sahih-i Müslim”de Ümmü Seleme’den gelen bir hadiste Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“şüphesiz başlarınızda idareciler gelecektir. Böylecede bilecek ve onları inkar edeceksiniz. Her kim inkar ederse beri olmuş olur. Her kim de kerih görecek olursa selim olmuş olur. Lakin kim de razı olur ve tabi olursa...”13 (Sahabeler)
“Ya Rasulallah! Onları öldürmeyelim mi?” dediler. Nebi (s.a.v.) de bunun üzerine:
“Hayır, namaz kıldıkları müddetçe (bir şey yapmayın)” diye buyurmuştur.14
“Sahihayn’da” geçen Abdullah b. Ömer hadisinde Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ben insanları La ilahe illallah, Muhammeden Rasulullah”a şehadet edinceye, namaz kılıncaya ve zekat verinceye dek savaşmakla emrolundum. şayet bunu yaparlarsa kanlarını, mallarını -islam hakkı hariç- korumuş olurlar. Hesapları da Allah’a (c.c.)dır.”15
(12) şaafi: 1/12 El-Benna’nın tertibi ile olan eserde. Hadis ravileride güvenilirdir. Ahmet: 5/432-433. Malik Muvatta: 1/171.
(13) İbarenin haberi kendisinden öncekisi delalet etsin diye mahzuftur. Takdiri (hadisin devamı ise) şöyle olur: “ve o da günah işlemezse.”
(14) Müslim: 1854, İmare: idareciler şeriate muhalif olurlarsa onlara karşı inkarın vacib olduğu bab, Tirmizi: 2266; Ebu Davud: 476; Ahmet Müsned: 6/295, 302, 305, 321.
(15) Buhari: 1/70, 71. İman “şayet tevbe eder ve namaz kılarsa” babı, Müslim: 22; İman “La ilahe illallah” demeye şahitlik edinceye dek insanlarla savaşmakla emir babı.
Bunun delil getirme yönü iki vecihlidir:
1- Onlar namaz kılıncaya dek, onlarla savaşmak emri.
2- Hadiste geçen, hakk hariç ibaresi. Nitekim namaz en büyük hakkındandır. Ebu Hureyre’den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ben insanlar “La ilahe illallah, Muhammedun Rasulullah”a şehadet etmelerine, namazı kılmalarına ve zekatı vermelerine dek onlarla savaşmakla emrolundum. Sonra onların kanları ve malları bana haram olmuştur. Hesapları ise Allah’a (c.c.)dır.”16 İmamı Ahmed, ibni Huzeyme de sahihinde rivayet etmişlerdir.
Onlar namazı kılmalarına dek onlarla savaşmakla emrolunduğunu haber vermiştir. Canları ve malları da ancak onlar kelime-i tevhide şehadet getirince namazı kılıp zekatı verince haram olduğunu belirtmiştir. Dolayısı ile bu şartlardan önce (bunlar yapılmazsa) can ve malları haram değil mübah olmaktadır.
Enes b. Malik’ten, “Rasulullah (s.a.v.) vefat ettiği vakit (bazı) araplar mürted oldular. Ömer’de bunun üzerine17:
“Ya Ebubekir! Araplara karşı nasıl savaşırsın?” dedi. Ebubekir:
“Muhakkak Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ben insanlar ‘la ilahe illallah’a ve benim de Allah’ın Rasulu olduğuma şehadet etmelerine, namazı kılıp, zekatı vermelerine dek onlarla savaşmakla emrolundum.”18 Bunu Nesei rivayet etmiştir. Hadis sahihtir.
Nitekim bu hadislerin kayıtlanmaları, onların delil olarak sundukları öldürmenin terkedilişindeki delillendirdikleri mutlak hadisin içeriğini beyan etmektedir. Dolayısıyla can da mal da sadece islamın hakkı ile sabit olmaktadır. Mutlak olarak da namaz bu hakkın en pekiştirilmişidir. İbni Mes’ud’un:
“Müslümanın kanı ancak şu üç şeydan biri ile helal olur.”19 diye rivayet ettiği hadise gelecek olursak, bu meselede bu bizlere birer delildir. Çünkü bu şıklarda dinini terkeden de bulunmaktadır. Namaz ise bu yüce dinin rüknudur. Özellikle biz: “O kişi kafirdir” dersek o zaman dini tamamıyla terketmiştir manasına gelir. şayet tekfir etmezsek o zamanda bu “dinin direklerini terketmiş” manasına gelir. İmamı Ahmed şöyle demiştir: Hadiste şöyle buyurulmuştur: